24 Nisan 2022
Kapitalist-emperyalist sistem içerisinde hâkim sınıfların amacı varlığını sürdürmek, sömürü alanını genişletmek üzerini kuruludur; asimilasyona ve inkara dayalı bu politika bir halkın yok sayılmasına, katledilmesine, tehcir edilmesine neden olmaktadır ancak burada halkların ne yaşadığı, nasıl bir kıyımdan geçirildiği egemen sınıflar için önemli değildir zira tek düşündükleri kendi çıkar alanlarını genişletmek üzerine kuruludur. Bunun için de dönemsel olarak emperyalist güçler arasında ortaklaşmalar görülebileceği gibi, yapılan katliamlara çıkarları doğrultusunda destek verip, göz yumabilmekteler. Faşist TC Devleti de bu durumdan muaf değildir.
Faşist TC Devleti varlığını, Osmanlı’dan devraldığı inkar, imha, katliamlar ve zorla kültürleme üzerine kurmuştur. Osmanlı Devleti’nin uzun yıllar hazırlığını yaptığı katliamın devamını yeni kurulan T.C. Devleti de sürdürmüştür. 1915 – 1923 yılları arasında başta Ermeni ulusu olmak üzere, Rum/Pontus ulusu ve Süryanilere karşı soykırım gerçekleştirilmiştir. Kendi milli burjuvazisini oluşturmanın yolu olarak Ermeni/Süryani halklarını yaşadıkları topraklar üzerinden sürerek mal ve sermayelerini Türk-Müslümanlara aktarmışlardır. Amaçladıkları milli burjuvazinin temelini Ermeni/Süryani halklarının mal varlığı üzerinden elde etmiş, aynı zamanda da tek din politikası ile gayri Müslimlerden kurtulmuşlardır.
24 Nisan 1915’te İstanbul’da 2234 Ermeni tutuklanarak tehcir edilmiştir. Aralarında aydın, sanatçı, siyasetçilerinde olduğu yüz binlerce Ermeni göç yollarına sürüklenmiş, bu göç yollarında açlık, susuzluk ve işkenceler ile katledilmişlerdir. Bu soykırımdan en çok etkilenenler ise kadınlar ve çocuklar olmuştur. Kadınlar tehcir yollarında taciz ve tecavüze maruz bırakılarak katledilirken geride kalan az sayıda insan ise zorla kültürlemeye maruz bırakılarak müslümanlaştırılmıştır.
TC Devleti ise Osmanlı’dan devraldığı tek dil, tek din, tek millet politikasını sürdürmekte, başta Ermeniler olmak üzere Asuri-Süryani-Keldani, Anadolu ve Pontoslu Rum, Nasturi, Ezidi halklarına karşı yapılmış katliam ve soykırımı meşrulaştırarak üstünü örterken, milliyetçi ve şovenist uygulama ve politikalarla yeniden üretmektedir. Soykırıma dair belgelerin bulunmasının yanı sıra bu katliamdan sağ olarak kurtulmuş tanıkların aktarımları tüm gerçekliğiyle ortada durmaktayken faşist TC Devleti inkâr politikasına devam etmektedir. Aynı anlayış ile Kürtler, Ermeniler, Aleviler ve tüm farklı kesimler ötekileştirilmekte, yok sayılmakta, zorla kültürlemeye maruz bırakılmaktadır. Egemen sınıfların hakimiyet alanını korumak ya da genişletmek için diğer uluslar ve halklar üzerindeki baskı, katliam ve soykırımları unutmadık, unutturmayacağız.
Soykırımın 107. yılında katliamlara maruz bırakılan, her türlü soykırıma tabi tutulan Ermeni, Rum, Ezidi, Süryani, Keldani halklarını saygıyla anıyoruz.
SOYKIRIMLARA, KATLİAMLARA, ŞOVENİZME KARŞI İLERİ!
Devrimci Sosyalist Federasyon
